Geçmişten günümüze Gündoğmuş anlatıldı
Gündoğmuş’un tarihi, Bedan Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği bir konferansla anlatıldı.
Gündoğmuş Bedan Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, ‘Geçmişten Günümüze, Bölgemizin ve Köyümüzün Tarihi’ konulu konferans düzenledi. Alanya’nın Konaklı Mahallesi’ndeki Konaklı Turizm Lisesi’nde gerçekleştirilen konferansa Gündoğmuşlu Doç. Dr. Selim Hilmi Özkan, konuşmacı olarak katıldı. Dernek Başkanı Uysal, dernek olarak yaptıkları faaliyetleri hatırlatarak “Geçmişimizi unutursak geleceği inşa edemeyiz. Zaman her şeyi elimizden alıp gitmesin. Değerlerimizi bilelim ve sahip çıkalım” diyerek konferansın önemine dikkat çekti. Doç. Dr. Özkan ise Gündoğmuş ve eski köylerinin tarihini ve komşu ilçelerle ilişkilerini geçmiş belgeleri de sunarak anlattı.
Gündoğmuş Bedan Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Alanya’nın Konaklı Mahallesi’nde ‘Geçmişten Günümüze, Bölgemizin Ve Köyümüzün Tarihi’ konu başlıklı konferans gerçekleştirildi. Geçtiğimiz haftada Konaklı Turizm Lisesi ev sahipliğinde yapılan konferansa Gündoğmuşlu Doç. Dr. Selim Hilmi Özkan, konuşmacı olarak katıldı. Dernek Başkanı Hasan Hüseyin Uysal, Gündoğmuş Belediye Meclis Üyesi Mehmet Ali Yıldız, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Nazmi Uysal, Gündoğmuş Gazetesi Sahibi Mesut Uygur ve çok sayıda Gündoğmuşlu vatandaşların katıldığı konferansta ilçenin, köylerinin ve komşu ilçelerin geçmişten günümüze gelişimi ele alındı.
ÖZKAN: GÜNDOĞMUŞ BİR DÖNEM ALANYA'YA KAYDI
1888 yılından itibaren salnamelerde köy sayıları da verilmeye başlandığını ifade eden Özkan, "Düşenbe’nin 51 köyü karşımıza çıkmaktadır. Bu köylerden 17 tanesi Gündoğmuş sınırları içerisindedir. 1986 yılı salnamesinde Alaiye Kazası 1. sınıf, Akseki ise 3. sınıf kaza olarak kayıtlıdır. 1907 yılında Çakallar ve Karabuynuzlar Köyü göndermiş oldukları dilekçe ile Alaiye'ye bağlanmıştır. Gündoğmuş köylerinden bazı köyler ise coğrafi konumları itibari ile Akseki'ye bağlanmıştır. Fakat bu bağlanmaktan dolayı halk şikayetçi olmuş ve Akseki'ye bağlanan Karabul, Düşenbe, Karaisa, Sındıga, Penbelik, Karadere, Kozağacı, Eksere, Serhenk, Senir, Omalas, Sünbüle, Narağacı ve Namars'ın dahil olduğu 14 köyün imamı ve muhtarı, 21 Temmuz 1914 tarihinde Teke mutasarrıflığı aracılığı ile dahiliye nezaretine oldukları telgrafta, üç yüz seneden beri Alaiye'ye bağlı olduklarını, bütün irtibatlarının Alaiye ile olduğunu Akseki ile hiçbir alakalarının olmadığını herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan Alaiye'ye bağlandıkları görülmüştür.” diye konuştu.
DEVLET ARŞİVLERİNDE 150 MİLYON BELGE VAR
Özkan "Selçuklu ve Osmanlı hâkimiyetine girişinden günümüze kadar geçen yaklaşık 750 yıllık sürede bazı zorluklar karşımıza çıksa da, Osmanlı Arşivi, vazgeçilmez bir kaynak ve belge, bilgi hazinesi de bizlere sunmaktadır. Başbakanlık Osmanlı arşivinde bulunan belgeler temel alınarak Gündoğmuş'un Türk hâkimiyetine girişinden Cumhuriyet dönemine kadar olan dönem içerisindeki sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel ve demografik durumu arşiv belgeleri ile bugünkü sınırlar ile karşılaştırılarak sınır tespiti yapılmıştır. Bu kapsamda Gündoğmuş'ta bir müze yapılarak bu belgeler sergilenebilir ve bu kapsamda en hızlı şekilde bir kent konseyi arşivi kurulmalıdır” dedi.
1071'DEN SONRA BÖLGE İSKANA AÇILMIŞTIR
Gündoğmuş ile birlikte Alaiye ve çevresi de her Anadolu şehri gibi Bizans'a bağlı iken 1071'de Türklerin Anadolu'ya girmesi sonrasında Selçukluların eline geçen şehirlerden biri olduğunu; Anadolu Türk Birliği’ni tam anlamı ile sağlayan Anadolu Selçuklu Devleti, giderek hâkimiyetini arttırmış, 1220 tarihinde devletin başına geçen I. Alaaddin Keykubad ülkeyi çok güçlü bir duruma
getirdi. Ülkenin bayındırlık işleri ile uğraşarak sürekli gelmekte olan Oğuz boylarını düzenli bir şekilde iskan etmiştir. Alaiye ile birlikte Gündoğmuş ve çevresi de I. Alaeddin Keykubad tarafından Anadolu Selçuklu sınırlarına katıldı ve Türklerin yerleşmesine açılmıştır”
TÜRKLER GELDİKLERİ YERE KÜLTÜRLERİNİDE BERABER TAŞIMIŞLAR
Selçuklu Türklerin bölgeyi fetih etmesi ile birlikte iç bölgelere doğru yaşanan yoğun Türk göç dalgası ile birlikte, bölge bir taraftan İslamlaşır iken bir taraftan da Türkleşmiş olduğunu sözlerine ekleyen Özkan, “Bölgeye gelen Türkmenler yerleşmiş oldukları yerlere yeni Türkçe isimler ile kendi lisanlarına göre Türkçeleştirmişlerdir. Bunun en önemli kanıtlarından biri yerleşim yerlerinin isminin Türkçe veya Türkçeleşmiş olmasıdır. Örneğin, Senir eski Türkçede dağ yamacı anlamına gelir. Anadolu'nun birçok yerinde olduğu gibi Gündoğmuş'un da Senir isimli bir kasabası vardır.”
1500 YILINA AİT DEĞİRMENLER VAR
1500 yılında Gündoğmuş'ta 22 köyde toplam 42,5 bab çalışır durumda, 14 bab da harap durumda olduğunu ifade eden Özkan, "Değirmenler ortalama 4 ay çalışır durumdadır. 1555 yılında ise
23 köyde 77,5 bab değirmen kaydı bulunmaktadır. Bu değirmenlerin 67,5 çalışır durumda iken, 11'i harap durumdadır. Sarıcı köyündeki değirmen 8 ay, Karadere köyündeki değirmen ise
6 ay olarak çalışmaktaydı” dedi.
OSMANLI DÖNEMİNDEKİ İDARİ BİRİMLER (Kise-Nağlu-Malan)
Özkan,"Alaiye'nin Osmanlı dönemindeki idari birimleri olarak geçen bu yerler birer nahiye olarak geçiyor. Kayıtlara göre, Kise Nahiyesi bu günkü Gündoğmuş ilçe merkezinin olduğu yer ile birlikte ilçenin Kuzeybatı sınırları içerisinde yer almaktadır. XVI. yüzyılda 16 yerleşim yerinden meydana gelmektedir. Alaiye sancağının nahiyelerinden biri olan Nağlu Nahiyesi ise, bugünkü Gündoğmuş ilçe merkezinin doğu kesimlerini içerisine almaktadır. Nahiyenin sınırları bugünkü Alanya'nın bir mahallesi olan Konaklı’nın (Şarapsa) olduğu yerlerden başlayarak Gündoğmuş'un Konya Bozkır sınırlarına kadar olan alanı içerisine alır. XVI. yüzyılda 24 köy ve 4 mezradan oluşmuştur. XIX. yüzyılda ortaya çıkan diğer bir nahiye ise Malan'dır. Malan nahiyesine dahi olan köyler Çündüre (Kayabükü-Beladan), Çaltı, Eskibağ, Ginareş (Köprülü), Narağacı, Orkaköy, Senir, Tavşanalanı'dır. Bu köylerin tamamı da bugün halen Gündoğmuş'a bağlı durumdadır.”
UYSAL: DEĞERLERİMİZİ BİLELİM VE SAHİP ÇIKALIM
Gündoğmuş Bedan Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Uysal konuşmasında “Bedan Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak bir dernek görüşmesi, bir dernek kuruluş toplantımız, iki kongremiz, iki kış buluşmamız ve dört kez düzenlediğimiz Harmancık Yayla buluşmamızdan sonra bugün de ‘Geçmişten Günümüze Bölgemizin ve Köyümüzün Tarihi’ konulu bir konferansla bugün burada buluştuk. Derneğimizin kuruluş amacından biri de kim olduğumuzu tanımaktı. Kendi yöremizden ve toprağımızda yetişen Özkan Hocamızı davet ettik. Çok değerli bilgileri bizlerle paylaştı. Kendilerine ve bizleri dinlemeye gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Geçmişimizi unutursak geleceği inşa edemeyiz. Bunun için kim olduğumuzu, nasıl olduğumuzu mutlaka bilmemiz gerekir. Dedemizin mezarını bulamazsak ise yarın da kimliğimizi de unuturuz. Gerçek tarihimizi bilmesek de sözlü tarihimizi yazalım. Zaman her şeyi elimizden alıp gitmesin. Değerlerimizi bilelim ve sahip çıkalım” dedi. - Mesut Uygur
R.A: Vatandaşlar, konferansa yoğun ilgi gösterdi
R.A: Konuşmacı Doç. Dr. Selim Hilmi Özkan
R.A: Bedan Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Uysal
R.A: Konferansta, eski tarihi eserlerde tanıtıldı
R.A: Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Nazmi Uysal, geçenin anısına Özkan'a plaket verdi
Gündoğmuş’un tarihi, Bedan Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği bir konferansla anlatıldı.
Gündoğmuş Bedan Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, ‘Geçmişten Günümüze, Bölgemizin ve Köyümüzün Tarihi’ konulu konferans düzenledi. Alanya’nın Konaklı Mahallesi’ndeki Konaklı Turizm Lisesi’nde gerçekleştirilen konferansa Gündoğmuşlu Doç. Dr. Selim Hilmi Özkan, konuşmacı olarak katıldı. Dernek Başkanı Uysal, dernek olarak yaptıkları faaliyetleri hatırlatarak “Geçmişimizi unutursak geleceği inşa edemeyiz. Zaman her şeyi elimizden alıp gitmesin. Değerlerimizi bilelim ve sahip çıkalım” diyerek konferansın önemine dikkat çekti. Doç. Dr. Özkan ise Gündoğmuş ve eski köylerinin tarihini ve komşu ilçelerle ilişkilerini geçmiş belgeleri de sunarak anlattı.
Gündoğmuş Bedan Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Alanya’nın Konaklı Mahallesi’nde ‘Geçmişten Günümüze, Bölgemizin Ve Köyümüzün Tarihi’ konu başlıklı konferans gerçekleştirildi. Geçtiğimiz haftada Konaklı Turizm Lisesi ev sahipliğinde yapılan konferansa Gündoğmuşlu Doç. Dr. Selim Hilmi Özkan, konuşmacı olarak katıldı. Dernek Başkanı Hasan Hüseyin Uysal, Gündoğmuş Belediye Meclis Üyesi Mehmet Ali Yıldız, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Nazmi Uysal, Gündoğmuş Gazetesi Sahibi Mesut Uygur ve çok sayıda Gündoğmuşlu vatandaşların katıldığı konferansta ilçenin, köylerinin ve komşu ilçelerin geçmişten günümüze gelişimi ele alındı.
ÖZKAN: GÜNDOĞMUŞ BİR DÖNEM ALANYA'YA KAYDI
1888 yılından itibaren salnamelerde köy sayıları da verilmeye başlandığını ifade eden Özkan, "Düşenbe’nin 51 köyü karşımıza çıkmaktadır. Bu köylerden 17 tanesi Gündoğmuş sınırları içerisindedir. 1986 yılı salnamesinde Alaiye Kazası 1. sınıf, Akseki ise 3. sınıf kaza olarak kayıtlıdır. 1907 yılında Çakallar ve Karabuynuzlar Köyü göndermiş oldukları dilekçe ile Alaiye'ye bağlanmıştır. Gündoğmuş köylerinden bazı köyler ise coğrafi konumları itibari ile Akseki'ye bağlanmıştır. Fakat bu bağlanmaktan dolayı halk şikayetçi olmuş ve Akseki'ye bağlanan Karabul, Düşenbe, Karaisa, Sındıga, Penbelik, Karadere, Kozağacı, Eksere, Serhenk, Senir, Omalas, Sünbüle, Narağacı ve Namars'ın dahil olduğu 14 köyün imamı ve muhtarı, 21 Temmuz 1914 tarihinde Teke mutasarrıflığı aracılığı ile dahiliye nezaretine oldukları telgrafta, üç yüz seneden beri Alaiye'ye bağlı olduklarını, bütün irtibatlarının Alaiye ile olduğunu Akseki ile hiçbir alakalarının olmadığını herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan Alaiye'ye bağlandıkları görülmüştür.” diye konuştu.
DEVLET ARŞİVLERİNDE 150 MİLYON BELGE VAR
Özkan "Selçuklu ve Osmanlı hâkimiyetine girişinden günümüze kadar geçen yaklaşık 750 yıllık sürede bazı zorluklar karşımıza çıksa da, Osmanlı Arşivi, vazgeçilmez bir kaynak ve belge, bilgi hazinesi de bizlere sunmaktadır. Başbakanlık Osmanlı arşivinde bulunan belgeler temel alınarak Gündoğmuş'un Türk hâkimiyetine girişinden Cumhuriyet dönemine kadar olan dönem içerisindeki sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel ve demografik durumu arşiv belgeleri ile bugünkü sınırlar ile karşılaştırılarak sınır tespiti yapılmıştır. Bu kapsamda Gündoğmuş'ta bir müze yapılarak bu belgeler sergilenebilir ve bu kapsamda en hızlı şekilde bir kent konseyi arşivi kurulmalıdır” dedi.
1071'DEN SONRA BÖLGE İSKANA AÇILMIŞTIR
Gündoğmuş ile birlikte Alaiye ve çevresi de her Anadolu şehri gibi Bizans'a bağlı iken 1071'de Türklerin Anadolu'ya girmesi sonrasında Selçukluların eline geçen şehirlerden biri olduğunu; Anadolu Türk Birliği’ni tam anlamı ile sağlayan Anadolu Selçuklu Devleti, giderek hâkimiyetini arttırmış, 1220 tarihinde devletin başına geçen I. Alaaddin Keykubad ülkeyi çok güçlü bir duruma
getirdi. Ülkenin bayındırlık işleri ile uğraşarak sürekli gelmekte olan Oğuz boylarını düzenli bir şekilde iskan etmiştir. Alaiye ile birlikte Gündoğmuş ve çevresi de I. Alaeddin Keykubad tarafından Anadolu Selçuklu sınırlarına katıldı ve Türklerin yerleşmesine açılmıştır”
TÜRKLER GELDİKLERİ YERE KÜLTÜRLERİNİDE BERABER TAŞIMIŞLAR
Selçuklu Türklerin bölgeyi fetih etmesi ile birlikte iç bölgelere doğru yaşanan yoğun Türk göç dalgası ile birlikte, bölge bir taraftan İslamlaşır iken bir taraftan da Türkleşmiş olduğunu sözlerine ekleyen Özkan, “Bölgeye gelen Türkmenler yerleşmiş oldukları yerlere yeni Türkçe isimler ile kendi lisanlarına göre Türkçeleştirmişlerdir. Bunun en önemli kanıtlarından biri yerleşim yerlerinin isminin Türkçe veya Türkçeleşmiş olmasıdır. Örneğin, Senir eski Türkçede dağ yamacı anlamına gelir. Anadolu'nun birçok yerinde olduğu gibi Gündoğmuş'un da Senir isimli bir kasabası vardır.”
1500 YILINA AİT DEĞİRMENLER VAR
1500 yılında Gündoğmuş'ta 22 köyde toplam 42,5 bab çalışır durumda, 14 bab da harap durumda olduğunu ifade eden Özkan, "Değirmenler ortalama 4 ay çalışır durumdadır. 1555 yılında ise
23 köyde 77,5 bab değirmen kaydı bulunmaktadır. Bu değirmenlerin 67,5 çalışır durumda iken, 11'i harap durumdadır. Sarıcı köyündeki değirmen 8 ay, Karadere köyündeki değirmen ise
6 ay olarak çalışmaktaydı” dedi.
OSMANLI DÖNEMİNDEKİ İDARİ BİRİMLER (Kise-Nağlu-Malan)
Özkan,"Alaiye'nin Osmanlı dönemindeki idari birimleri olarak geçen bu yerler birer nahiye olarak geçiyor. Kayıtlara göre, Kise Nahiyesi bu günkü Gündoğmuş ilçe merkezinin olduğu yer ile birlikte ilçenin Kuzeybatı sınırları içerisinde yer almaktadır. XVI. yüzyılda 16 yerleşim yerinden meydana gelmektedir. Alaiye sancağının nahiyelerinden biri olan Nağlu Nahiyesi ise, bugünkü Gündoğmuş ilçe merkezinin doğu kesimlerini içerisine almaktadır. Nahiyenin sınırları bugünkü Alanya'nın bir mahallesi olan Konaklı’nın (Şarapsa) olduğu yerlerden başlayarak Gündoğmuş'un Konya Bozkır sınırlarına kadar olan alanı içerisine alır. XVI. yüzyılda 24 köy ve 4 mezradan oluşmuştur. XIX. yüzyılda ortaya çıkan diğer bir nahiye ise Malan'dır. Malan nahiyesine dahi olan köyler Çündüre (Kayabükü-Beladan), Çaltı, Eskibağ, Ginareş (Köprülü), Narağacı, Orkaköy, Senir, Tavşanalanı'dır. Bu köylerin tamamı da bugün halen Gündoğmuş'a bağlı durumdadır.”
UYSAL: DEĞERLERİMİZİ BİLELİM VE SAHİP ÇIKALIM
Gündoğmuş Bedan Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Uysal konuşmasında “Bedan Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak bir dernek görüşmesi, bir dernek kuruluş toplantımız, iki kongremiz, iki kış buluşmamız ve dört kez düzenlediğimiz Harmancık Yayla buluşmamızdan sonra bugün de ‘Geçmişten Günümüze Bölgemizin ve Köyümüzün Tarihi’ konulu bir konferansla bugün burada buluştuk. Derneğimizin kuruluş amacından biri de kim olduğumuzu tanımaktı. Kendi yöremizden ve toprağımızda yetişen Özkan Hocamızı davet ettik. Çok değerli bilgileri bizlerle paylaştı. Kendilerine ve bizleri dinlemeye gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Geçmişimizi unutursak geleceği inşa edemeyiz. Bunun için kim olduğumuzu, nasıl olduğumuzu mutlaka bilmemiz gerekir. Dedemizin mezarını bulamazsak ise yarın da kimliğimizi de unuturuz. Gerçek tarihimizi bilmesek de sözlü tarihimizi yazalım. Zaman her şeyi elimizden alıp gitmesin. Değerlerimizi bilelim ve sahip çıkalım” dedi. - Mesut Uygur
R.A: Vatandaşlar, konferansa yoğun ilgi gösterdi
R.A: Konuşmacı Doç. Dr. Selim Hilmi Özkan
R.A: Bedan Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Uysal
R.A: Konferansta, eski tarihi eserlerde tanıtıldı
R.A: Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Nazmi Uysal, geçenin anısına Özkan'a plaket verdi