“GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER.” ALLAHIN EMRİ VE İHSANI ÇOK MUHTAÇ OLDUĞUMUZ ADALET!Her zaman olduğu gibi, son zamanlarda “Adalet” Kavramı yine gündemdeki yerini koruyor.Sahamız da değil. Ama, adalet ve hukukun kavramlarına bir bakıp bunları yazımda paylaşmak istedim. “ADALET” çok geniş bir kavram. Deryada bir katre misali bazı tanımlara bir bakamaya çalışalım.ADALET HAKKINDA:
- Kur’anda tahmini otuzbir ayet geçiyor. Hz. Âdem’den, Hz.Muhammed (sav)’e bütün peygamberlerin tebliğidir. İnsanların uyması halinde; huzur, barış, sevgi, uymayınca; zulüm, kan, göz yaşı, haksızlık hakim olur. İslamiyet’te; din, dil, ırk, cinsiyet ve ülke farkı gözetmeden herkese eşit davranmanın esasıdır.
- Bediüzzaman, Kur’an’ın dört ana gayesinden birisi olarak yorumlar.“ADALET” kavramı insan fıtratının vazgeçilmez temel haklarının başında gelir. “İstikbalin Kıta’larında hakikî ve mânevî hâkim olup, beşerî dünyevî ve uhrevî saadete sevk edecek yalnız İslamiyet’tir.” İslâmiyetin nişaneleri; adalet, barış, kardeşlik, liyakattir. İnsanlığa rahmet olan Kur'ân; umûmun, saadetini onunla böyle temin eder.
- İslâm tarihinde Emevi Yönetimleriyle başlayıp günümüze kadar da bir şekilde akseden anlayış ki; kendilerini “Halifetullah, Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” olma yanlışıdır. Yaşanan bütün adaletsizlikleri doğrudan, haşa! Allah’a fatura edip bunu kaderle izah etme yanlışı! Her türlü itiraz;,farklı fikir, müspet muhalefet ve fikren katkıda bunma teşebbüsünü; fitne ve din düşmanlığı olarak yorumlama yanlışlığı! Siyasal İslam’ın kökü! Buraya dikkat! Halkın adaletsizlik ve zulüm olarak gördüğü her şeyi “Allah’ın takdiri” diyerek kadere bağlama! Zulme ve adaletsizliğe isyanı dine ve Allah’a başkaldırı olarak gösterme! Bu hatalı yol maalesef bugün de bir şekilde devam ediyor. Bunun gerçek İslâm anlayışı ve en temel ilkesi olan adalet ilkesi ile alakası olamaz. İşte adaletsizliği yol edinen Emevi tavrı; Yezit tavrı!
- “Adl” kelimesinden gelir, esma-i hüsnadandır. Allah, adaletlidir, adalet üzere olmayı emretmektedir.
- Mevlâna’ya göre; “Adalet taksimcidir, bölüşülecek şeyleri o bölüştürür, şaşılacak şey şu ki; bunda ne cebir vardır ne de zulüm! Her şeyi lâyık olduğu yere koymaktır. Ayakkabı ayağındır, külâh başın.”
- Ahlaki doğruluktur, ahlakla ilgili tüm kavramları ve yerinde kullanılacak bir gücü gerektirir.
- Aristoteles’e göre; “Devletin orta direği, toplumun temel hakkı, bu hak için karar vermenin ayracı.”
- Bazen eşitlik, bazen dengedir, herkese eşit oranda vermekten çok, hak ettiği kadar vermektir.
- Bazen ödüllendirmek, bazen cezalandırmaktır. Bireysel ve kısmi değil, cihanşumul ve evrenseldir.
- Diderota göre “Tek bir fazilet vardır, o da adalettir.”
- Hakkın korunması; doğruluğun özü, eşitlik kavramını yerine getirme amacı ve aracıdır.
- Çocuklarımızdan başlayarak aile ve topluma mal edilmesi lazım gelen bir değerler manzumesidir.
- Hakkında duygusal davranılmayan, merhamet duygusu tarafından gölgelenmeyen bir sistemdir.
- Hukuka uygunluktur, herkese uygun düşeni vermektir, Hukukun amacıdır ve aracıdır.
- Her etkiye karşı bir tepkidir. Her şeyi layık olduğu yere koymaktır.
- Güzellik ve faziletin kaynağıdır, problemleri, doğru kararla hükme bağlama yoludur.
- İnsafın, ihsanın, cesaretin, medeniyetin, insanlığın ve fedakârlığın ta kendisidir!
- İnsanın farklı duygularıyla uyumudur, içiyle dışının birliği, içinin daha temiz olduğu göstergesidir.
- Joubert’e göre: “Güçsüz adalet de, adaletsiz güç de korkunç şeylerdir.” .
- Kendi eş, dost akraba aleyhine dahi olsa, tereddütsüz bir şekilde hüküm verebilmektir.
- Pascal’a göre; “Kuvvetsiz adalet iktidarsızdır, güçsüz iktidar zorbadır.”
- La Rochefoucauld’a göre;“İnsanların çoğunda adaletsizlik acısını çekme korkusudur.”
- Mauriac’a göre: “Dünyada en korkunç şey iyilikseverlikten ayrı düşmüş çok önemli bir değerdir.”
- Siyasî sistemlerde bireyler arasındaki ilişkilerin ahlakî yönden adil ve doğru olma niteliğidir.
- Toplumda birey haklarını sağlama isteği, Hakkın egemen olması, herkese hakkının verilmesi.
- Walter Benjamin’e göre; “Amaçların kıstasıdır, araçların kıstası da hukuka uygunluktur.” ,
- Zulmün zıttıdır, haksızlık, adam kayırmak gibi kötü davranışların panzehiridir.